Leon Golub’un savaş temalı resimlerinde ise günlük hayatın bir parçası haline gelmiş savaş ve şiddet görüntüleri, başka anlamlar içerisinde şekillenerek yeniden izleyicinin karşısına gelir ve izleyiciyi dehşete düşürür. Bu resimlerdeki durumlar ve figürler izleyicinin seyretmeyi tercih edeceği türden değildir. Çünkü Susan Sontag’ın da dediği gibi “savaş bir seyir malzemesi değildir”
Desen ve Düşünme
Sanatın insanın gelişimiyle eşzamanlı geliştiği düşünüldüğünde, kuşkusuz sanatın da bir düşünme biçimi olduğu açıktır. İnsan, kendi gölgesini keşfettiği anda kendi varlığını şaşkınlıkla sorgulamıştır belki. Fakat dünya üzerinde yürümeye başlayan insan, ardında bıraktığı ayak izlerini keşfettiğinde geçmişi de keşfetmiş oldu. “iz bırakmak” şimdiki andan geçmişe bir tür yolculuk haline gelince...
Fotoğrafın Kısa Tarihi Üzerine
John Berger, babasının tabutu karşısında cansız bedenin portrelerini çizdiğinde “Ancak gerçek bir ölünün resmini yapmak daha da büyük bir aciliyet duygusu içerir.” der. Çünkü cansız bir bedeni resmetmek içerikle bütünleşik biçimi yakalamak haricinde tüm zamanların biricik bir anını yakalamanın derdine düşmektir. Kuşkusuz resim yapmak bir süreçtir ve yapılan resim bir yerde o sürecin resmidir...