Yemeği öyle bir hızla yedim ki. Eve koştum hemen. Çantamı aldım koşarak geçtim sokakları tramvaya yetişeyim diye. Caddeye çıkınca tramvay durakta duruyordu. En az yüz metre vardı aramızda. Hareket edecek diye ödüm koptu. Koştum. Caddenin ortasından, kaldırımlar yoğun, cadde ise boştu. Çok ilginç. Tramvayı kullanan kadınla göz göze geldim. Bekleyin dedim işaretle. O da çabuk ol dedi başını salladı. Yarım saat vardı otobüsümün kalkmasına. Birer birer durakları geçiyorduk. İçimi korku aldı birden ya geç kalırsam diye. Otogarı aradım. Şarjım bitmek üzere. Firmaya bir iki dakika geç kalabilirim dedim. Onlar da bekletemeyiz otobüsü, Yetişmeye çalışın. Dediler. Sadece üç durak kalmıştı otogara, yedi dakika kalmıştı otobüse. Vardığımda saat çoktan sekiz buçuk olmuştu bile. Son koşumu yaptım. Otuz iki nolu koltuk geriye yaslanmış beni bekliyordu.