Gernika, 26 Nisan 1937 yılında, İspanya İç Savaşı sırasında, havadan yaklaşık kırk ton bomba ile yerle bir edilen, binlerce insanın yaşamını yitirdiği bir Bask kasabasıdır.
Gernika’nın Bombalanması: Francisco Franco’nun müttefikleri Nazi Alman Luftwaffe’nin Condor Legion’u ve Faşist İtalyan Aviazione Legionaria’nın “Rügen Operasyonu” adı altında yapılmıştır. Yaşanan bu trajedi, genellikle sivilleri hedef alan bir saldırı olarak anılmış, askeri önemi olmadığı öne sürülerek dünya medyasında birçok spekülasyon yaratmıştır. Ancak belgelere dayalı birçok kaynak, Gernika’nın stratejik geçiş bölgesi, dolayısıyla önemli bir askeri hedef olduğunu iddia eder. Bir perspektife göre Guernica resmi, bir propaganda unsuru olarak yaratılmış ve kamuoyuna bu ideolojik bakışla sunulmuştur. Ancak bu resim, ister ressamın politik bakışıyla yapılmış propaganda tasarımı, isterse ideolojik bir sipariş olsun, resmin anlamı ve değeri zaman içerisinde kendi diyalektik sürecini işletmiştir. Bu nedenle Guernica resminin yarattığı bu anlam ve değer, hangi ideolojiye hizmet ettiğinde hatta resmin konusu olan Gernika’nın hangi milletten bireyleri barındırdığında, gerçekte nasıl bir coğrafya ya da hedef olduğunda, askerî açıdan öneminin olup olmadığında ya da bu saldırı sonrası ne kadar sivil kaybı verdiğinde değildir. Öne sürülen iddiaların ve tartışmaların ötesinde, hiç dile getirilmemiş soykırımların, gasp edilmiş onca yitik yaşamların, tonlarca bombayla dümdüz edilmiş şehirlerin ve coğrafyaların arasında küçük bir Bask kasabası, tüm insanlık adına savaşın ve yarattığı yıkımın sembolü haline gelmiştir. İşte dikkate alınması gereken en hassas nokta da burasıdır. 1937 yılından bugüne, yepyeni savaşlar ve yıkımlar tasarlanıp, canlar, mallar gasp edilirken, insanlığa karşı işlenen bu suç ve zorbalıkların karşısında Guernica resmi, insanlığı kanatları altına almış bir imge olarak tek başına durmaktadır. Yarattığı etkinin arkasında yatan en ince anlam belki de bu direniş nosyonudur. Nitekim sanatın ve sanatçının böylesine zorbalıklar karşısında sergilediği duruş, insanlık tarihinin her bir satırında hece hece okunabilir.
Aşağıda Paul Eluard’ın Gernika’nın Zaferi adlı şiiri bulunmaktadır. Bu şiir 1938 yılında söz konusu bombardımandan bir yıl sonra yazılmıştır. Benim şiire rastlamam 2006 yılına denk düşer. Uzun süren arayışlarıma rağmen bu güzel anlatının Türkçesine maalesef rastlayamadım. İşte bu nedenle kendim çevirmeye karar verdim. Bu benim için naçizane ilk şiir çevirisi denemesidir. Okuyucunun bunu da dikkate almasını rica eder, insanlığın haklı çıkacağı günlerin gelmesini dilerim.
İbrahim Yıldız, Ağustos 2019
Gernika’nın Zaferi
I
Nadide diyarları barakaların, ağılların, ahırların,
Gecenin ve tarlaların.
II
Yangında samimi yüzler, samimi yüzler soğukta;
Bastırılmış, tekmelenmiş, küçültülmüş;
Hatta karanlıkta tutulan
III
Herhangi bir yüze uygun dostane yüzler
İşte üzerinize çakılı bir hiçlik
Ölümünüz sonrakilere kıssadan hisse
IV
Ölümün kalbi yıkık, ölümün kalbi bitik
V
Bedel ödettirdiler ekmek için sana
Gök kubbe, toprak ve su ve uyku
Sefalet için hatta
Ve hatta kendi canınla
VI
Aklın peşindeyiz dediler
Delilik hükmettiler esas güçlüleri
Bölük pörçük sadaka verildi iki kuruşluk göstermelik
Cesetleri selamladılar sözüm ona
kendilerini bezediler nezaket naralarına
VII
nasıl bizden olabilirler ki inanmıyorlar abarttıklarına
VIII
Kadın ve çocukların gözlerinde aynı lal-ü mercan
O tahir gözlerde
Baharın taze yaprakları ve ak süt
Ve zaman
IX
Kadın ve çocukların gözlerinde aynı lal-ü mercan
Erkekler de koruyucuları bu kıymetlinin
X
Kadın ve çocukların gözlerinde aynı kırmızı güller
Her biri kanlarının göstergesidir yok yere akan
XI
Korku ve cesaret
Yaşamak ve ölmek için
Ölüm oldukça zor ve oldukça basit oldukça net
XII
Türküler yakıldı bu hazinelerin erkeklerine
Ve kirletildi erkekleri bu kıymetlinin
XIII
Çaresizlik için has erkekler
Umudun canlandırıcı has ateşini besler
Gelin birlikte açalım son tomurcuğunu geleceğin
XIV
Dünya ve iğrençliğe karşı ölümüne bahse girelim
Düşmanlarımızın varsa renkleri
Bizim de tekdüze gecemiz örneğin
Gün gelecek haklılığımız ortaya çıkacak elbet.
“1937 yılından bu güne yepyeni savaşlar, yıkımlar tasarlanıp canlar, mallar gasp edilirken yapılan bu zorbalıkların karşısında sadece bir sembol olarak Guernica resmi tek başına durmaktadır.” Yaşayın! Harikulade…
Teşekkür ederim ilginiz için…
Bu yazınızı, şiir çevirisini ve görseli olduğu gibi denizsuyukâsesi adlı web üzerinden yayımladığım ve şimdi Yaz sayısı olarak çıkacak sayısında izin verirseniz yayımlamak isterim. Eliniz gider gözünüz değerse geçen Mayıs sayısının adresi: https://ulueraydogdu.com/denizsuyukasesi/
Yayınlamaya değer gördüğünüz için teşekkür ederim. Elbette referans verdiğiniz sürece yayınlarım paylaşılabilir. Ben de sizin yayınlarınızı en kısa zamanda inceleyeceğim. Bambaşka günler dilerim…
Teşekkürler. Elbette kaynak göstereceğim. Elbette yazının linkini koyacağım. Başka türlü zaten olmaz. Taktir sizin!
Çok teşekkür ederim ilginize ve alakanıza minnettarım. İletişimde kalma ümidi ile saygılar sunuyorum..
Ben de saygı, selam… Araya ‘hayat’ girdi, ancak cevap verebiliyorum. “Yangında Samimi Yüzler”i aldım, kaynak göstererek denizsuyukâsesi’ne katıyorum. Çok teşekkür ediyorum, hep dediğim üzere başka ne bilirim.
Az önce gördüm posta kutusunda. Çok teşekkür ederim. Seçkileriniz arasında olmak onur verici. Hep bilmediğimizi bilmek ümidiyle…