İnsanın varlığı kavrama edimi, varlık kavramını kaçınılmaz bir şekilde, zaman ve mekân içerisinde düşünmesinden ileri gelmektedir. Varlık ve düşüncenin böyle bir araya gelmesi de kuşkusuz çoklu diyalektiğe dayalı bir döngüyle mümkün olmuştur. Bu nedenle yazıma başlamadan önce, genel olarak ne/nasıl oldu ya da nasıl oluyor kısaca değinmekte fayda görüyorum. Evrenin var olduğu günden bu yana madde...
Sonsuz bir Nisan Akşamı
Son zamanlarda pek sık bilmediğim kelimeler duyuyorum ya da fark ediyorum bugünlerde yepyeni ya da eski kelimeleri: Nifak, nevrotik, retorik gibi şeyler. Her seferinde şaşıyor dağarcığımdaki yerine usulca ekliyorum. Tıpkı kör, dilsiz ve her yanı felçli bir şair gibi. Yaşarken öğrenmek böylece ebediymiş gibi geliyor, ölümü ömrüme yayıyorum. Sonsuz çığlıklarla kendimi kemirerek yutuyorum, ağır ve...